akciğer kanseri solunum cihazına bağlanması
WileyOnline Yayın Platformu'nda yayımlanan ve 75 çalışmanın yer aldığı meta analizde, Kovid-19'lu yüksek kiloda ve obeziteli hastaların hastaneye yatışlarında ve yoğun bakımda tedavi ihtiyaçlarındaki artışlarda ilişki olduğu gözlemlenirken, normal kilodaki hastalara göre ölüm riskinin yüksek olduğuna da işaret edildi.
Ayriyetenakciğer ile bronş sistemi ağrı duyularına duyarlı olmaması, ilk belirti olarak ortaya çıkan öksürüğün sigara kullananlar tarafından sigara kullanımına bağlanması, bir hastalık semptomu olarak değerlendirilmemesi nedeni ile akciğer kanseri olan kişilerin teşhisi çoğunlukla ilerleyen evrelerde konulur.
Boyunfıtığının 1. ve 2. evrelerinde traksiyon dediğimiz çekme cihazına bile bağlanmaya gerek kalmadan uygun pozisyonlar verilerek, elektroterapi ile, kas güçlendirici fizik tedavi hareketleri ve hastaya önerilerde bulunularak tedavi edilebilir. akciğer kanaması; akciğer kanseri; solunum; solunum sistemi; Son Nefes
Hangibebeklere takılması gerekli ? Yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatırılarak solunum cihazına bağlanması gerekecek kadar genel durumu kö
Genetikbilimci Doç. Dr. Çağhan Kızıl, yeni tip koronavirüs / Covid-19 için şunları söylüyor: "Covid 19-SARS-CoV2, insanları enfekte ettiğini bildiğimiz bu tip yedinci virüs. Dört tip koronavirüsü (229E, NL63, OC43 ve HKU1) farkında olmadan sürekli enfekte olduğumuz virüs tiplerinden. Gribe benzer semptomları olan bu
my brother repaired the motorcycle yesterday passive voice is. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Çocuk Hastanesi Yenidoğan Yoğunbakım kliniğinden Prof. Ömer Erdeve, Prof. Saadet Arsan ve Prof. Begüm Atasay ile kalp damar cerrahisinin desteği ile kullanılmaya başlanan Yapay Kalp ve Akciğer Cihazı ECMO yaşamayacak bebekleri hayata döndürüyor. Henüz 1 yıldan kısa bir süre olmasına rağmen 10'a yakın bebek yaşama tutundu. GÖZÜNÜ KIRPMADAN YAŞAM NÖBETİ TUTUYORLAR Yapay kalp ve akciğer cihazı hakkında bilgi veren Yenidoğan Yoğunbakım Uzmanı Prof. Erdeve, bu cihaz Türkiye'de yenidoğan alanında ilk kez kullanıldığını belirterek, "Akciğer ya da kalp yetmezliği ile doğan bebeklerin maalesef yaşama şansı olmuyor. Bu bebekler maksimum 1 gün yaşayabiliyor. Bu cihaz dünyanın gelişmiş merkezlerinde kullanılıyor. Solunum cihazı değil. Yapay bir kalp ya da akciğer olarak kullanılıyor. Kalp Damar Cerrahları bebeğin kalbine açık ameliyatta aort damarı ile toplardamara iki katedral takıyorlar. Sıkıntılı olan organı devre dışı bırakıyoruz. Cihaz, kalbin ana işlevi olan kirli kanı atıp temiz kanı pompalama işlemi ile solunumu yapıyor. Bu arada devre dışı kalan Akciğer ya da kalbin tedavisi tamamlanıyor" dedi. YAŞAMAYACAK BEBEKLERİ YAŞATIYORIZ Bu cihaz ile kalp ve akciğer yetmezliği nedeniyle 10 dakika bile yaşamayacak bebeklerin hayata tutunduğunu söyleyen Prof. Erdeve, "Bebeklerin başında bir hafta boyunca uzman doktoru ve hemşiresi bir dakika bile ayrılmadan bekliyoruz. Kalp damar cerrahisinin yaptığı operasyon çok zor ve incelikli bir operasyon. Ayrıca cihaz bağlandıktan sonra akciğer ve kalbin tedavisi de çok hızla ve enfeksiyona neden olmayacak şekilde yapılması gerekiyor. Bütün ekip gözünü kırmadan bebeğin tedavisini takip ediyoruz. Ama sonunda tüm emeklere değiyor. Yaşamayacak bebekleri yaşatıyoruz" dedi. Aynı anda 2 bebek için cihazı kullandıklarını söylen Prof. Erdeve, "Bu ekip işi. Bu cihaz sayesinde Türkiye'de yenidoğan bebek ölümleri azalacak. Zaman içinde Türkiye'nin çeşitli özellikli yenidoğan servislerinde de kullanılacaktır" dedi. MESUT BEBEKİN MUCİZE HAYATI Henüz 1 yıllık süre olmadan hiç yaşamayacak 7 bebek bu cihaz sayesinde yaşama tutundu. ECMO'nun ilk kullanan Mesut Alp Yavuz bugün 10 aylık oldu ancak doktorlar 10 dakika bile yaşamasının mucize olduğunu söyledi. Mesut bebeğin Annesi Selma Yavuz, 2015 yılı Eylül ayında hamileliğinin 37'inci haftasında rutin kontrolü için hastaneye geldiğinde, bebeğin kalp atışlarının yavaşladığı ve doğum suyunun geldiği tespit edilince acil sezaryen ameliyatıyla doğuma alındı. Anne karnında ölümüne dakikalar kala yapılan doğumda fark edildi ki, bebek sebebi bilinmeyen stres ile kakasını yapmış ve kakayı yutmuştu. Yuttuğu kaka tüm akciğerlerini tıkadığı için nefes alımı durma noktasına gelmişti. Birkaç dakika içinde ölecek olan Mesut bebeği doktorlar ECMO cihazına bağlanması için hemen KVC uzmanlarını ameliyata çağırdı. Yapay Akciğer cihazında 8 gün yaşayan Mesut bebeğin akciğerlerindeki enfeksiyon temizlendikten sonra kendi kendine nefes alır duruma geldi. ANNE SELMA YAVUZ "ÖLÜM DOĞUM DİYE BEKLENİYORDU ŞİMDİ 10 AYLIK" Cihazdan çıkarıldıktan sonra 30 gün daha yoğunbakımda yatan Mesut bebek bugün 10 aylık sağlıklı bir bebek olarak hayatına devam ediyor. Anne Selma Yavuz, "Ölü doğum diye adlandırılan vakalardan biriydi ama mucize eseri kurtuldu. Türkiye'de bu cihazın olduğu tek hastanede doğum yapmam büyük bir şans. Bütün hastanelerde bu imkan olmalı. Şimdi bebeğim çok sağlıklı, çok mutluyuz" dedi.
- Getty Images 30 yıldır acil servis hekimi ve dünya çapında önde gelen bir solunum desteği uzmanı olan doktor Richard Levitan, koronavirüsün yol açtığı zatürrenin, sıradan zatürreden farklı olarak uzun süre belirti göstermeden ilerlediğini ve bu yüzden farkedildiğinde genellikle çok geç kalınmış olduğu uyarısında bulundu ve bir de çözüm önerdi. New York'taki Bellevue Hastanesi'nde 10 gündür gönüllü olarak Covid-19 hastalarının tedavisine katılan doktor Levitan, gözlemlerini ve uyarılarını New York Times gazetesinde yazdı 30 yıldır acil servis hekimi olarak çalışıyorum. 1994 yılında hastalara solunum cihazı takma işlemini öğretmek için bir görüntüleme sistemi geliştirdim. Bu amaçla araştırmalar yürüttüm ve son yirmi yıldır dünyanın dört bir yanındaki doktorlara solunum cihazı kullanımı eğitimi veren kurslar düzenlemekteyim. Mart ayının sonunda New York City'de hastaneler Covid-19 hastası akınıyla başedemez noktaya geldiğinde, gönüllü olarak Bellevue Hastanesi'nde 10 gün görev yaptım. Bu günler boyunca şunu farkettim Covid-19 hastalarında zatürreyi yeterince erken farkedemiyorduk ve bu yüzden hastaları hayatta tutma şansımız da azalıyordu. Evimin bulunduğu New Hampshire'den hastanede görev almak üzere New York'a giderken telefonla Bronx'da acil servis doktoru olan ve o sırada deli gibi çalışan arkadaşım Nick Caputo'yu aradım. Neyle karşılaşacağımı, nasıl korunmak gerektiğini ve hastalık sırasında yaşanan solunum sorunlarıyla ilgili görüşünü almak istiyordum. "Berbat" dedi. "Daha önce gördüğüm hiç bir şeye benzemiyor." Haklıydı. Koronavirüsün yol açtığı zatürre şehrin hastanelerinde inanılmaz etki yaratmıştı. Normal olarak acil servislerde durumu hafiften ağıra bir çok hastayı birarada görürsünüz. Kalp kirizi, felç ve ağır yaralanmalardan küçük kesikler, zehirlenmeler, kırıklar hatta başağrısına kadar şikayetlerle gelenler olur. Bellevue hastanesinde geçirdiğim günlerde acil servis hastalarının hemen tamamı Covid-19 zatürresi olan hastalardı. Göreve başladıktan sonraki ilk saatimde iki hastaya solunum cihazı bağlamam gerekmişti. Solunum şikayeti olmayan hastaların bile Covid zatürresi vardı. Omzundan bıçaklanan bir hastanın akciğer çökmesinden kuşkulanıp röntgenini çektiğimizde Covid zatürresi olduğunu gördük. Düşüp kendini yaralayan bazı hastaların tomografisini aldığımızda Covid zatürresi bulduk. Belirsiz bir sebepten ölen yaşlılarda, bir çok şeker hastasında Covid zatürresi bulduk. Bizi şu şaşırtıyordu Röntgenleri zatürre göstermesine ve oksijen seviyeleri düşük çıkmasına rağmen .u hastaların solunumla ilgili hiç bir şikayeti olmamıştı. Bu nasıl olabiliyordu? Covid zatürresinin, başlangıç aşamasında "sessiz hipoksi" diye adlandırdığımız bir tür oksijen yetmezliğine sebep olduğunu anlamaya başladık. Sessiz dememizin nedeni, farkedilmesinin çok güç olması, sinsi karakteriydi. Normal zatürreden çok farklı seyrediyor Zatürre insanın akciğerlerindeki hava keseciklerini sıvı ve iltihapla dolduran bir enfeksiyondur. Normal olarak bu hastalığa yakalanan bir hasta göğsünde rahatsızlık, ağrı, nefes alma ve solunum güçlükleri yaşar. Fakat Covid zatürresi başladığında hastalar oksijen düzeyleri düşse de nefessiz kalmıyorlar. Sonra nefes almakta zorlanmaya başladıklarında ise oksijen düzeyleri aşırı düşmüş oluyor ve röntgenlerinden zatürre orta ve ağır düzeye kadar ilerlemiş olduğu anlaşılıyor. Normal bir insanın deniz seviyesinde oksijen düzeyi genellikle yüzde 94 ile yüzde 100 arasında olur. Covid zatürre hastalarında bunun yüzde 50'ye kadar düştüğünü gördüm. Çoğu hasta bir hafta gibi bir süredir ateş, öksürük, mide bulantısı ve yorgunluk hissettiğini ama nefes darlığının hastaneye geldikleri gün başladığını söylüyor, bu beni çok şaşırtıyordu. Zatürrelerinin günler önce başladığı belliydi ama farketmiyorlardı. Sıkıntı hissedip hastaneye koştukları gün ise kritik aşamaya gelmiş oluyorlardı. Acil servislerde kritik durumdaki hastaları bir kaç sebeple solunum cihazına bağlarsınız. Ama benim 30 yıllık tecrübeme göre solunum cihazına bağlanması gereken hastaların çoğu ağır oksijen yetmezliği ile şoktadır, şuur yitimi yaramaktadır ya da nefes almak için çok büyük çaba harcamakta ve acı çekmektedirler. Neden farketmiyorlar? Covid-19 zatürresi vakalarındken a bu çok farklı oluyor. Gördüğüm koronavirüs zatürresi hastalarının çok büyük bir kısmında oksijen düzeyi öyle düşüktü ki normalde hayatta olmamaları gerekse de cep telefonuyla konuşabiliyorlardı. Nefes alıp vermeleri hızlanmasına karşın oksijen düzeylerinin düşüklüğü ve akciğer röntgenleri göz önüne alındığında sıkıntıları, yaşamaları gerekenden çok daha azdı. Bunun neden böyle olduğunu yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Koronavirüs akciğerlerde sürfaktan dediğimiz yüzey maddesini üreten hücrelere saldırıyor. Bu madde hücrelerin nefesten nefese açılıp kapanmasını sağlayan hayati bir işleve sahip. Covid zatürresi başladığında bu saldırı hava keseciklerinin çökmesine ve oksijen düzeylerinin düşmesine yol açıyor. - Getty Images Ama akciğer sıvı dolumuyla tıkanmıyor ve işlevini sürdürüyor görünüyor. Bu da hastanın hala karbondioksit verebilmesini ve karbondioksit birikmediği için nefes darlığı hissetmemesini sağlıyor. Hastalar kanlarındaki oksijen yetersizliğini daha derin ve hızlı nefes alarak telafi ediyor ve bunun farkına varmıyor. İşte bu sessiz hipoksi ve hastanın vücudunun buna karşı geliştirdiği çözüm, enfeksiyonun farkettirmeden ilerlemesine, daha fazla hava keseciğinin çökmesine ve zatürrenin iyice derinleşmesine yol açıyor. Hasta giderek daha hızlı ve derin nefes almak suretiyle fiilen kendi ciğerlerine zarar veriyor. Covid zatürresi hastalarının yüzde yirmi kadarı buradan daha ölümcül olan akciğer hasarı aşamasına geçiyor. Akciğerlerde biriken sivi yoğunlaşıyor, karbondiyoksit düzeyi yükseliyor ve hasta akut solunum yetmezliğine giriyor. Hastalar nefes alma güçlüğünü ferkettikleri ve hastaneye geldikleri zaman oksijen düzeyleri tehlikeli düzeylere inmiş oluyor ve çoğunun solunum cihazına bağlanması gerekiyor. 'Hastaneye yatan hastalarda zatürre oldukça ilerlemiş oluyor' Sessiz hipoksinin bu gelişimi Covid-19 hastalarının uzun süre nefes darlığı hissetmemelerine rağmen aniden yaşamlarını yitirdiği vakaları bize açıklıyor. Bu arada Covid-19 hastalarının büyük çoğunluğunun hastalığı daha hafif geçirdiğini ve bir veya iki hafta içinde özel bir tedavi görmeye gerek duymadan iyileştiklerini hatırlatalım. Bu salgının sağlık sistemimizi zorlamasının önemli bir sebebi acil bölümlere gelen akciğer hasarlı hastaların durumunun kaygı verici düzeyde ağır olması. Covid-19 ölümlerinin büyük çoğunluğu akciğerlere etkisi nedeniyle meydana geliyor ve bu kadar çok sayıda hastanın zatürreleri iyice ilerledikten sonra hastaneye gelmesi bir çoğunun solunum cihazına bağlanmasına ve cihaz sıkıntısına yol açıyor. Ayrıca solunum cihazına bağlananların çoğu da yaşamını yitiriyor. Dolayısıyla solunum cihazı kullanımından kaçınmak hem hasta hem sağlık sistemi açısından büyük kazanımlar. Solunum cihazına ihtiyaç duyan hasta sayısı inanılmaz düzeyde. Cihaza bağlı hastalara, kımıldamamaları ve boruları yerinden oynatmamaları için çok sayıda farklı uyuşturucu ilaç veriliyor. Damardan ve mideye bağlı borularla ilaç veriliyor, ciğerlerine boruyla oksijen pompalanıyor, idrar yollarına borular bağlanıyor. Her bir hastanın bakımı için her gün bir grup insan çalışıyor, akciğer işlevini geliştirmek amacıyla onları günde iki kez yüz üstü ve sırt üstü yatacak şekilde çevirmeleri gerekiyor. - Getty Images Erken teşhis ve bir çözüm önerisi Puls oksimetre Covid-19 zatürresi hastalarını daha erken teşhis edip daha etkili bir şekilde tedavi etmenin bir yolu var ve bu hastanede ya da doktor muayenehanesinde test sırasına girmekten geçmiyor. Bu, sessiz hipoksinin, çoğu eczanede ve reçetesiz satılan bir tıbbi cihaz olan puls oksimetre kullanılarak erken teşhisiyle sağlanabilir. Puls oksimetrenin kullanımı termometre kullanmaktan daha zor değil. Bu küçük aletler bir düğmeyle açılıyor ve bir parmak ucuna yerleştiriliyor. Birkaç saniye sonra iki sayı beliriyor Oksijen yoğunluğu ve nabız. Puls oksimetreler oksijen yetmezliği ve hızlı kalp atışlarını anlamakta son derece güvenilir aletler. Puls oksimetreler tanıdığım iki acil doktorunun hayatlarını kurtardı ve onlara tedaviye ihtiyaçları olduğu konusunda erken uyarı sağladı. Kanlarındaki oksijen düzeyinin düştüğünü farkettiklerinde hastaneye giderek iyileştiler. Hipoksinin teşhisi, erken tedavi ve yakından izleme İngiltere Başbakanı Boris Johnson'un tedavisinde de etkili olmuş gibi görünüyor. Covid-19 zatürresini erken teşhis etmek için yaygın puls oksimetre taraması yapılması, insanların evlerinde bu cihazı daha yaygın kullanması sisteme bir erken uyarı işlevi görebilir. Evde bu cihazları kullananların verileri doğru okumak ve hastanelerin acil servislerini gereksiz yere meşgul etmemek açısından doktorlarıyla temasta olmaları faydalı olacaktır. Koronavirüs pozitif çıkan bütün hastaların da puls oksimetre ile zatürre gelişme riski olan iki hafta boyunca gözlemlenmesi gerekir. Öksürük, yorgunluk, ateş şikayeti olan herkesin test olmamış olsalar hatta testleri negatif çıkmış olsa bile puls oksimetre ile gözlemlenmesi iyi olacaktır çünkü testlerin doğruluk oranı yalnızca yüzde 70 ve virüsü taşıyan Amerikalıların çoğu bunun farkında değil. - BBC BİLMENİZ GEREKENLER - Koronavirüs nedir? TÜRKİYE'DE SON DURUM - Hangi önlemler alındı? HÜKÜMET TAVSİYESİ NE? - Sağlık Bakanlığı'nın koronavirüsten korunma tavsiyeleri COVID-19 VE GERÇEKLER - Koronavirüs hakkında inanmamanız gereken hurafeler SİZ NE YAPABİLİRSİNİZ? - Koronavirüsten nasıl korunursunuz? KORONAVİRÜS HARİTASI - Salgında son durum ne? PANDEMİ NEDİR? - Pandemi nedir, ülkeleri nasıl etkiler?
Ege Üniversitesi EÜ Solunum Araştırmaları Merkezi EGESAM bünyesinde bir araya gelen farklı üniversitelerden 45 bilim insanı, akciğer kanseri ile solunum hastalıklarına yönelik biyomedikal cihaz ve ilaç geliştirmek için kolları sıvadı. Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünün farklı fakültelerinde görev yapan 45 bilim insanı, 5 yıl önce "Translasyonel Pulmonoloji Araştırma Grubu"nu kurdu. Grup çatısı altında faaliyet gösteren bilim insanları, bu süreçte ulusal ve uluslararası pek çok projeye imza üyeleri, daha sonra başta akciğer kanseri olmak üzere solunum hastalıklarında erken tanı, izlem ve tedavide yeni nesil malzemelerin kullanıldığı biyomedikal cihaz ve ilaç geliştirilmesini hedefleyen bir proje insanları, daha sonra çalışmalarını EGESAM'da yürütmeye karar verdi. Merkez çatısı altında hazırlanan ve "Solunum Hastalıkları Alanında Translasyonel Tıp Yaklaşımı ile Yenilikçi Biyomedikal Cihazların Geliştirilmesi" adlı bu çalışmaya, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı 35 milyon lira destek verdi. Bilim insanları, çalışmalarını EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi yerleşkesinde hayırseverlerin bağışlarıyla inşa edilen binada yürütecek. Çalışmalara yurt dışından birçok bilim insanı da danışmanlık yapacak. "Merkezimiz yüksek teknolojik cihazlarla donatılacak"EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk bilim insanlarının bir araya gelerek önemli bir başarıya imza attığını dile getirerek "Arkadaşlarımız akciğer kanseri gibi solunum hastalıklarına, geliştirdikleri tedavi ve tıbbı cihazlarla şifa arayacaklar. Klinik, sağlık, temel ve mühendislik bilimlerinden oluşan translasyonel tıp yaklaşımıyla bilgi, teknolojiyle birleştirilecek." diye konuştu. Türkiye'nin tıbbi alanda da önemli bilimsel çalışmalara imza attığını dile getiren Göksel, şöyle konuştu"Solunum hastalıkları ile akciğer kanseri konusunda tanı ve tedavinin yanı sıra yeni ilaç, tanı kitleri ve biyomedikal cihazları geliştirmeyi hedefliyoruz. Merkezimiz yüksek teknolojik cihazlarla donatılacak. Araştırma laboratuvarları, eğitim alanları ve klinik araştırmaların yapıldığı alan olacak. 45 bilim insanımız burada görev yapacak. Yabancı bilim insanları da bize danışmanlık desteği verecek. Burası solunum hastalıklarının tedavisi konusunda farkı bilimleri bir araya getiren Türkiye'nin tek araştırma merkezi olacak. Geliştireceğimiz cihaz, ilaç ve tedavi yöntemleriyle hastalarımıza şifa olacağımıza inanıyorum. En kısa sürede uluslararası saygınlığı olan merkezlerin arasında yer almayı hedefliyoruz."Avrupa Birliği Bilim Akademisi Üyesi ve Polonya Nicolaus Copernicus Üniversitesi Çevre, Kimya ve Biyoanalitik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hab Boguslaw Buszewski de EGESAM'ın danışma kurulunda görev aldığını aktardı. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi HAS üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Akciğer kanserinin kendisi ve/veya tedavileri akciğer kapasitesini azaltabilmektedir. Akciğer kapasitesinin azalması, solunum işlevini yapmada zorlanma olarak ifade edilebilir. Solunum işinin kısaca açılımı ise oksijenin alınması karbondioksitin vücuttan atılmasıdır. Solunum işini gerçekleştiren organımız olan akciğerin çeşitli nedenlerle kapasitesinin azalması nefes darlığı belirtisi ile karşımıza çıkar. Nefes darlığı dispne soluk alıp verme eylemini farkında olma ve bu eylemi gerçekleştirirken zorlanma hissidir. Nefes darlığının çeşitli dereceleri de akciğer kapasitesinin ne kadar azaldığının göstergesidir. Örneğin 10 metre yürümekle oluşan nefes darlığı tablosu ile, 1 kat merdiven çıkmakla oluşan nefes darlığı tablosundaki akciğer kapasitesi etkilenmesi farklıdır. Pulmoner rehabilitasyon başlığındaki yaklaşımın amacı kişiyi akciğer kapasitesi yönünden hep bir üst basamağa taşımaktır. Nefes darlığı olumsuz ve kimsenin yaşamak istemeyeceği bir hisdir Akciğer kapasitesi azalmasının tek sonucu sadece nefes darlığı değildir. Bunun yanında hastalar egzersiz kapasitesinin azalması, yorgunluk, huzursuzluk, yaşam kalitesinin azalması durumlarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Kişi söz konusu hayati organın işlev bozukluğu nedeniyle basit günlük işlerini yapabilecek kapasiteyi yitirebilmektedir. Hasta için bu tabloyu olabildiğince düzeltebilmek adına planlanan pulmoner rehabilitasyonun hedeflerini aşağıda sıralayabiliriz; Yetersizliğin azaltılması için egzersiz kapasitesinin arttırılması Önerilen tedavilere uyumunun arttırılması Belirtilerin şiddet ve sıklığının azaltılması Duygu durumunun iyileştirilmesi, motivasyonun arttırılması İhtiyaçların giderilebilmesi için bağımlılığın azaltılması Bireysel yönetim kapasitesinin arttırılarak tedavi kararlarına katılımın sağlanması Günlük yaşam aktivitelerinde yeterliliğin arttırılması, katılımın sağlanması Yaşam kalitesinin iyileştirilmesi Sağlık bakım harcamalarının azaltılması Sağ kalımın arttırılması Ayrıca tüm bunların yanında pulmoner rehabilitasyonun, en önemli sağlık sorunlarından biri olan kronik obstrüktif akciğer hastalığına KOAH bağlı sağlık harcamalarını azalttığı da gösterilmiştir. Akciğer kanseri ve diğer kanserlerde akciğer kapasitesini bozan nedenler nelerdir? Boyutuna ve yerine göre akciğer kanserine ait kitle kitlenin ana bronşlardan birini tam veya tama yakın kapatmış olması. Kanserin cerrahi tedavisi akciğer kanseri ameliyatında genellikle kitlenin olduğu kısımın büyük bölümü ya da sağ veya sol akciğerden biri alınmaktadır. Akciğer ve yakın bölge kanserleri için verilen radyoterapi Bazen doza bağlı bazen akciğer dokusunun hassasiyetine bağlı olarak radyasyon hasarı söz konusu olabilmektedir. Ancak günümüzde; Tüm bu nedenlerin yanında bir de kişinin mevcut kronik akciğer hastalığı varsa daha gürültülü bir tablo karşımıza çıkabilmektedir. Örneğin akciğer kanserine yakalanan kişinin öncesinde KOAH, kronik bronşit, amfizem veya astım gibi bir hastalığı olması durumunda akciğer kapasite dair sorunlar daha şiddetli görülmektedir. Hem kanserin hem bu saydığımız kronik akciğer hastalıkların gelişiminde sigara ortak neden olduğu için kanser ve kronik akciğer hastalığı birlikteliği nadir bir durum değildir. Akciğer kanserli kişilerde, eşzamanlı kronik obstrüktif akciğer hastalığının bulunma sıklığı erkeklerde %73, kadınlarda %53 olduğu belirlenmiştir. Akciğer kanserine eşlik eden kronik akciğer hastalığı dışında kronik böbrek hastalığı, kalp hastalığı gibi hastalıkların varlığı da söz konusu olabilir. Yine bu durumlar da solunumsal sorunların yükü artabilmektedir. Pulmoner rehabilitasyon neleri kapsamaktadır? Pulmoner rehabilitasyona ait terapileri; fiziksel aktivite çalışmaları, hasta eğitimi ve davranış değişikleri oluşturma olarak 3 başlık altında toplayabiliriz. Fiziksel aktivitede yetersizlik her hastaya göre değişen derecelerde olabilmekle beraber özellikle ileri evre hastalıkta daha belirgin ve yaygındır. Buna yönelik olarak hastanın güç, dayanıklılık ve egzersiz kapasitesini artırmayı hedefleyen çeşitli programlar söz konusudur. Hasta eğitimi ise pulmoner rehabilitasyonun hayati ayağıdır. Hastaya verilen eğitimler öksürme tipi, hava yolunu temizlemeye yarayan manevralar, diafram nefesi alma gibi çeşitli nefes alma tekniklerini içermektedir. Davranış değişikliklerinin oluşturulması ve oturtulması da kazanımların devamlılığını sağlamak adına bu sürecin en önemli ayağıdır. - İlginizi çekebilir Hangi sürede yapılırsa yapılsın, egzersiz faydalıdır! Her hastaya özgü yaklaşım Pulmoner rehabilitasyonun planlanlamasında en önemli unsur her hastanın mevcut durumuna özgü rehabilitasyon ihtiyacının ortaya konması ve buna göre planlamanın yapılmasıdır. Tıbbın nerdeyse her konusu gibi bu noktada da birden fazla alanın, birlikte ve hastanın yüksek yararı adına ortak çalışması büyük önem taşımaktadır. Akciğer ve diğer kanserlerde kas güçsüzlüğü, halsizlik, kilo kaybı, depresyon, uyku bozuklukları da görülebilen durumlardır. Kanser ve tedavilerine bağlı olan bu durumların çeşitli yaklaşımlarla düzeltilebilmektedir. Örneğin hastanın akciğer kapasitesini artıracak çalışmalar için başta beslenme durumu olmak üzere fiziksel ve ruhsal koşulları uygun olmalıdır. Yani hasta ve yakınlarının tüm onkolojik sorunlarına uygun çözümler sağlamayı hedefleyen bir palyatif bakım ekibine ihtiyaç kaçınılmazdır. Kanser tedavisinin olmazsa olmazı palyatif bakım, palyatif bakımın ise pulmoner rehabilitasyondur. Akciğer kanserinde pulmoner rehabilitasyonu değerlendiren çalışmaların sonuçlarına baktığımızda hepsinin birleştiği ortak nokta, hastaların egzersiz kapasitelerinin ve yaşam kalitesinin arttığı, kansere bağlı nefes darlığı gibi belirtilerinin azaldığı yönündedir. Pulmoner rehabilitasyon ev veya hastane ayaklı olabilmektedir. Hastanede verilen eğitimlerle ev ayağının devam ettirilmesi de çok önemlidir. Kazanımların sürdürülmesi ve davranış değişikliğinin oturması sağlanan faydanın devamlılığının esasını oluşturmaktadır. Bu yazımızın en önemli hedefi pulmoner rehabilitasyon kavramı hakkında farkındalık yaratmaktır. Bireyin sağlığı için hayatına girecek yaklaşıma dair yeterli ve sağlıklı bilgi sahibi olması, söz konusu tedavinin başarısını artıran ve tedavi sürecini kolaylaştıran en önemli unsur olmaktadır. Kaynak Hongmei Wang, MD, Xin Liu, MD, PhD, Shawn J. Rice, MS, Chandra P. Belani, MD. Pulmonary Rehabilitation in Lung Cancer. 2016 by the American Academy of Physical Medicine and Rehabilitation.
Akciğer Ödemi Nedir?Akciğer ödemi, akciğerlerde aşırı su birikintisi durumunu tanımlamaktadır. Sıvı akciğerde bulunan birçok hava kesesinde toplanarak kişinin nefes almasını zorlaştırmaktadır. Akciğer ödemi çoğunlukla, kardiyojenik pulmoner ödem olarak da adlandırılan, kalp yetmezliğinden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, kardiyojenik olmayan pulmoner ödem olarak da bilinen ve doğrudan kalbi etkilemeyen diğer koşullardan nedeniyle de ortaya akciğer ödemi yaşamaya başlayan hastaların hastanede tedavi altına alınması gerekmektedir. Tedavi yöntemleri arasında, ilk adım oksijen takviyesidir. Diğer yöntemler arasında ise kalbe ve akciğerlere baskı yapan ödemi azaltmak için diüretiklerin kullanılması bulunmaktadır. Uygulanacak olan tedavi yöntemi, akciğer ödeminin nedenine bağlı olarak da değişebilmektedir. Ancak, unutulmamalıdır ki, akciğer ödemi tedavi edilmediği takdirde, ölüme sebep olabilecek kadar ciddileşebilen bir sağlık Akciğer Ödemi BelirtileriAkciğer ödemi başlangıcında ilk dikkat çeken belirti genellikle nefes darlığıdır. Hasta ,düzgün nefes almakta zorluk çekmeye başlamaktadır. Akciğerlerde sıvının birikmesi sağlıklı oksijen dolaşımının yaşanmasını da dolaşımındaki oksijenin çok az olması, nefes alırken tıkanıklık yaşanmasına yol açmaktadır. Diğer yandan, akciğer ödemi nedeniyle ortaya çıkan diğer belirtiler, problemin altında yatan tıbbi soruna bağlı olarak değişebilmektedir. 3 Akciğer ödemi nasıl anlaşılır? Akciğer ödemi belirtileri türüne bağlı olarak şöyle sıralanabilmektedirAniden Ortaya Çıkan Akciğer Ödemi BelirtileriAniden ortaya çıkan ya da diğer bir deyişle akut olan akciğer ödemi belirtileri şunlardırAşırı nefes darlığı yaşamaGece uyurken nefes darlığı çekmeBoğulma hissiNefes alırken nefes nefese kalmaKaygı, huzursuzluk veya endişe duygusuKöpüklü öksürük , bazense kanlı balgamlı öksürükKalp hastalığına bağlıysa göğüs ağrısıHızlı, düzensiz bir kalp atışı çarpıntıYukarıda sıralanmış olan akciğer ödemi belirtilerinin yaşanması durumunda, hemen tıbbi yardım alınmalıdır. Aksi takdirde, akciğer ödemi ölüme sebebiyet verebilmektedir. 4 Uzun Süreli Akciğer Ödemi BelirtileriUzun bir süre boyunca tedavi uygulanmayan ve giderek de kötüleşen akciğer ödemi durumudur. Sonuç olarak, akciğer ödemi belirtileri daha şiddetli olarak yaşanmaktadır ve aşağıdaki içermektedirHareket sırasında yaşanan nefes darlığıUzanma ya da uyuma sırasında yaşanan nefes darlığıHırıltıÖzellikle alt gövde bölgelerinde yaşanan iltihaplanmaVücutta ağrıHızlı bir şekilde kilo almaYorgunlukGece uyurken nefessiz kalma nedeniyle uyanma 5Yüksek İrtifa Akciğer Ödemi BelirtileriVücudu alıştırmadan yüksek irtifaya maruz kalma ya da yüksek irtifada yaşayan insanlarda meydana gelen bir akciğer ödemi türüdür. Genellikle, geçici bir durumdur ve yüksek irtifadan uzaklaşması kişinin normale dönmesi için yeterli olabilmektedir. Bu akciğer ödemi türünün belirtileri arasında şunlar bulunmaktadırBaş dönmesiBaş ağrısıKalp atış hızının artmasıFiziksel bir faaliyet sırasında yaşanan nefes darlığıÖksürükYorgunlukAteşYüksek irtifadan uzak durulması durumunda, hasta kendini genellikle daha iyi hissetmeye başlamaktadır ve durum giderek kötüleşmemektedir. Diğer yandan, daha da kötüleşmesi söz konusuysa, acil tedavi alınması gerekmektedir. 6 Acil Tıbbi Yardım Alınması Gereken BelirtilerBazı belirtiler durumun hemen tedavi edilmesi gerektiğini işaret edebilmektedir. Aşağıdaki belirtilerin bir ya da birkaçının hissedilmesi durumunda acil tıbbi yardım alınması gerekmektedirNefes darlığıBoğulmaTıkanmaBoğulma hissiKaygıNefes kesen öksürükGöğüs ağrısıDüzensiz kalp atışıCildin gri-mavi bir renk almasıAşırı terlemeBu belirtiler akciğer ödeminin ciddi bir boyutta olduğunu işaret etmektedir. Bu belirtiler sadece akut akciğer ödeminde değil kronikleşen akciğer ödemi durumunda da yaşanabilmektedir. Akut akciğer ödemi tedavi edilmediği takdirde, zamanla tekrarlama eğilimi göstererek kronikleşmektedir. 7 Akciğer Ödemi NedenleriAkciğer ödemi neden olur? Akciğer ödemi, genellikle kalp problemi nedeniyle ya da kalp dışı problemler nedeniyle oluşmaktadır. Bu nedenle de, kardiyojenik veya kardiyojenik olmayan akciğer ödemi şeklinde gruplandırılmaktadır. 8 Kardiyojenik Akciğer ÖdemiKardiyojenik akciğer ödemi daha sık görülmektedir. Bu durum bazen kalp yetmezliği veya konjestif kalp yetmezliği olarak da kan akışının nasıl olduğunu anlamak, akciğerde neden ödem oluştuğu hakkında bilgi sağ tarafının işlevi, vücuttaki kanı almak, sonrasında ise karbondioksitin alındığı akciğerlere pompalamak ve oksijen üretmektir. Taze oksijenin bulunduğu kan, vücudun dokularına pompalanan kalbin sol tarafına geri dönmekte ve döngü tekrar başlamaktadır. 9 Akciğer ödemi, koroner arter hastalığın sık görülen bir komplikasyonu olarak ortaya çıkmaktadır. Kalp dokusunu besleyen kan damarları daralmakta, sonuç olarak da, yeterli ve verimli kan pompalamak için gerekli olan oksijen ve besleyici maddeler alınamamaktadır. Bu süreç kalbin kan pompalama gücünü sınırlandırabilmektedir. Kalp krizi geçirme riski sonrasında ise kalp kası hasar gören ya da işlevini tam olarak yerine getiremeyen kalp kasının neticesinde, kan sirkülasyonu tam olarak sağlanamamakta, akciğerlere basınç uygulanmakta ve sıvı birikimi oluşmaktadır. 10 Kalp kasının yeterli fonksiyonu gösteremediği diğer tıbbi koşullar arasında şunlar bulunabilmektedirKardiyomiyopatiViral enfeksiyon geçmişiTiroid sorunlarıAlkol veya uyuşturucu kullanımı 11Kardiyomiyopati İskemik ve hipertansif, yaygın olarak yaşanan iki kardiyomiyopati türleridir. İskemik, kalp kasına tedarik edilen kanın zayıf olması durumudur. Hipertansif ise kötü uygulanan yüksek kan basıncıdır. Artan kan basıncı sonucu kalp kası kalınlaşmaktadır. Bir süre sonra da, kalp bu durumu telafi edemeyecek bir duruma gelmektedir. Neticesinde de, sıvı, kan damarlarından akciğer dokusuna sızmaktadır. 12 Kalp Kapak Hastalıkları Mitral ve aortik kalp kapakçığı koşulları da akciğer ödemine yol açabilmektedir. Sağlıklı kalp kapakçıkları kanın uygun yönde akmasını sağlamak için doğru zamanda açılmakta ve kapanmaktadır. Kapak yetmezliği yaşanması durumunda ise kan akışının yönü yanlış olabilmektedir. Kalbin sol tarafında yer alan mitral ve aort kapaklarının başarısız olması akciğer ödemi ile sonuçlanabilmektedir. 13 Kardiyojenik Olmayan Akciğer ÖdemiKardiyojenik olmayan akciğer ödemi daha az görülmektedir. Bu durum genellikle, akciğer dokusunda hasar ve iltihaplanma nedeniyle oluşmaktadır. Akciğer dokusunun şişmesi, alveollerin ve çevreleyen akciğer dokusuna sıvı sızmasına yol açabilmektedir. Sonuç olarak da, oksijenin kan dolaşımına ulaşması için gerekli olan mesafe artmaktadır. 14 Kardiyojenik olmayan akciğer ödemine yol açan bazı tıbbi faktörler şunlar olabilmektedirBöbrek yetmezliği Böbrekler bu durumda aşırı sıvı ve atıkları vücuttan atamayacak bir hale gelmektedir ve fazla sıvı akciğerlerde solunması Amonyak, klor gazı ve duman gibi toksinlerin solunması akciğer dokusuna doğrudan zarar irtifa pulmoner ödem HAPE HAPE, yüksek irtifaya daha önce uyum sağlamadan fitin üzerindeki rakımlarda egzersiz yapan insanlarda ortaya çıkan bir durumdur. Genellikle kayakçılar, yürüyüşçüler ve atletler de görülmektedir. 15 İlacın yan etkileri Bu durumda akciğer ödemi, aspirinde doz aşımının bir komplikasyonu veya bazı kemoterapi ilaç tedavilerinin kullanımın bir sonucu olarak ortaya uyuşturucu kullanımı Kardiyojenik olmayan akciğer ödemi, kokain ve eroin gibi yasadışı uyuşturucuların kullanımı sonucu solunum sıkıntısı sendromu Travma ya da şok geçiren hastalarda görülebilen bir komplikasyondur. Vücudun krize cevap verme girişiminin bir sonucu olarak Bakteriyel veya viral pnömoni enfeksiyonları oldukça yaygın olarak yaşanmaktadır. Akciğerlerin de enfekte olması sonucu sıvı birikimi oluşabilmektedir. 16 Akciğere Ne İyi Gelir?Vücudumuzda en önemli ve sürekli kullanılan organlardan biri akciğerleridir ve onları korumak çok önemlidir. Diğer organ sistemleri günlük hayatta kalmamız için biraz daha az önem taşırken, akciğerler biz uyurken bile vücudumuza oksijen sağlamak için sürekli çalışmaktadır. Yaşam boyu verici organların önemine rağmen birçok kişi bilinçli olarak ya da bilinçsiz olarak akciğerlerini her gün sigara, endüstriyel kirlilik, kötü beslenme, sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıkları, çözülmemiş sağlık sorunları ve daha pek çok tehlikeye atmaktadır. Birçok kişi akciğer hastalığının insan nüfusunu ne ölçüde tehdit ettiğinin farkında değildir; On milyonlarca insan dünyada bir çeşit akciğer hastalığından mustariptir, ayrıca her yıl milyonlarca insan bu hastalıklardan ölmektedir. Astım, bronşit, akciğer kanseri, kistik fibroz, alerji, KOAH ve düzinelerce başka sıkıntı bizi her zaman risk altına sokar, ancak neyse ki yaşamınızı kısaltmaktan ve nefesinizden kaçınmanın yolları temizlemede sigara bırakma, her türlü hava kirliliğine maruz kalmayı azaltma gibi akciğerlerinizin sağlığını iyileştirmek için birçok strateji araştırılabilir ve bunların çoğu oldukça etkilidir. Diyetinize dikkat etmek akciğer sağlığınızı artırmanın ve çeşitli akciğer hastalıklarından korunmanın en hızlı ve etkili yollarından biri olabilir. Şimdi, akciğer sağlığını iyileştirmek için en iyi gıdaların bazılarında biraz daha derine girelim. 17 Akciğer için faydalı olan gıdalarSarımsak Sarımsak, yüksek seviyede allisin ile birlikte çeşitli antiinflamatuar özelliklere sahiptir. Bu, enfeksiyonlarla mücadeleye yardımcı olur ve iltihaplanmayı azaltır. Ayrıca, sarımsak birçokları tarafından astımın iyileştirilmesinde etkili olduğu düşünüldüğü için kullanılmaktadır. Akciğer kanseri riskini azaltmaya da yardımcı Zencefil, antienflamatuar özellikleriyle akciğerlerinizi temizlemeye yardımcı olacaktır. Yaygın olarak kullanılan bir bitki olduğu için çeşitli yemeklere zencefil katabilirsiniz. Ayrıca, biraz limonla harmanlanmış zencefil kökü çayı hazırlamak için de kullanabilirsiniz. Bu, solunum yollarındaki toksinleri atmaya çok yardımcı Zerdeçal da tıpkı zencefil ve sarımsak gibi, akciğerleriniz için antienflamatuar özelliklerinden dolayı harika bir Elmalar, sağlıklı bir solunum sistemi korumaya yardımcı olabilecek çeşitli vitaminlerin yanı sıra flavonoidler içerir. Ayrıca, farklı akciğer hastalıklarının gelişimini önlemeye de yardımcı olurlar. Turpgiller Lahana, karnabahar, brokoli ve kara lahananın akciğer kanseri ilerleyişini durdurduğu ve yarısında akciğer kanseri gelişme riskini azalttığı gösterilmiştir. Kanı temizleyen ve kan oluşturan klorofilden zengin ve bazı çok etkili antioksidanlarla Greyfurtta bulunan bir flavonoid olan naringin, kansere neden olan bir enzimin aktivasyonunu engeller. Beyaz greyfurt, yüksek oranda bu flavonoidi içerir, ancak pembe greyfurt antioksidan likopen ile birlikte biraz flavonoid bulunmaktadır. Greyfurt, sigarayı bıraktıktan sonra akciğerleri temizlemede özellikle iyi bir seçenektir. C vitamini C vitamini yüksek miktarda içeren gıdalar akciğerlerinizin vücuda etkili bir şekilde oksijen taşınmasına yardımcı olur. C vitamini ve popüler akciğer sağlığı seçenekleri olan gıdalar; kivi, kırmızı ve yeşil turp, portakal, limon ve greyfurt gibi narenciye, sebze ve domates suyu, çilek, brokoli, ananas, mango ve kavun olarak Bu meyve, diyetinize dâhil edilmesi iyi olan birçok antioksidan içerir. Bu lezzetli meyvenin besleyici olarak yoğun özellikleri tümör gelişimini de içeren akciğer konularının gelişimini Magnezyum, astım sorunlarından muzdarip insanlara sıklıkla önerilen bir mineraldir. Akciğer kapasitesini artırabilir ve solunum sürecinin etkinliğine katkıda bulunur. Bu minerali elde etmenin kolay bir yolu, tohum, fındık veya fasulye tüketmektir. Arnavut biberi Arnavut biberi, mevsimlik olarak tüketildiği gibi gıda maddesi olarak da öksürük ve boğaz ağrısı ile mücadele konusunda oldukça etkilidir. Soğuk algınlığı ve grip karşısında destek sağlar. Arnavut biberi bronş tıkanıklığı ve solunum rahatsızlıkları çeken insanlar için etkili olup tıkalı mukusu Soğan, doğal bir antioksidan olan ve kuercetin olarak bilinen bir bileşen içerir. Araştırmalar bu antioksidanın akciğer kanseri ve diğer akciğer hastalıklarını önlemeye yardımcı olduğunu göstermektedir. Soğan ayrıca B6 vitamini ve C ve vücuda kendi kendini iyileştirici güç sağlayan diğer hayati besinleri de Havuç A ve C vitaminleri açısından zengin bir kaynaktır. A vitamini akciğerlerinizin sağlığını doğrudan etkiler. Havuç aynı zamanda kanserle savaşan güçlü ajanlar olan likopen, zeaksantin ve luteini de içerir. C vitamini, birçok akciğer rahatsızlığından kurtulmanıza yardımcı olur. Su Su sağlıkta büyük bir rol oynamaktadır ve herhangi bir temizleme işleminin temelini oluşturmaktadır. Saf akciğerlere akan kanları tutmak için temiz su şarttır. Ayrıca ciğerlerimizi sulanır ve mukus akar. Bu iğrenç gelebilir, ancak mukus önemlidir ve toksinler, mikroplar ve kirleticiler dışarıda tutmak için kuru yemişler Bütün bu yiyecek maddeleri zengin miktarda magnezyum içerir, bu mineral sağlıklı akciğer fonksiyonuna katkıda bulunur. Ayrıca, kardiyovasküler sistem için iyi olan esansiyel yağ asitleri sağlarlar. Antep fıstığı, akciğer kanseri riskini azalttığı düşünülen E vitamini türü olan gamma-tokoferol içerir. Ananas Enzim bromelin, akciğerdeki hareketli kirleticilerle mücadele etmeye ve doğal olarak detoks yapmaya yardımcı olduğuna inanılmaktadır. Bir bardak taze ananas suyu boğazdaki ve akciğerlerdeki mukus oluşumunu önler ve akciğerlerdeki eski toksinlerin temizlemesine yardımcı Sodyum, vücudun karbon dioksitinin giderilmesinde önemli unsurlardan biri olarak düşünülür; organik sodyum eksikliği bronşiyal ve akciğer sorunlarına neden olabilir. Kereviz zengin bir organik sodyum kaynağıdır ve akciğerlerin daha iyi performans göstermesine yardımcı olur. Astım hastaları C vitamininin yüksek seviyelerini içerdiğinden kereviz ve taze kereviz suyunu akciğerdeki iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olduğundan diyetlerine düzenli olarak dâhil etmektedirler. Meyan kökü Meyan kökü çok rahatlatıcıdır ve boğazdaki mukus zarlarını yumuşatır ve özellikle akciğerler, mide ve aynı zamanda bağışıklık sistemi desteğine ihtiyaç duyan iltihaplı mukoza zarlarını temizler. Boğazdaki tahrişi azaltır ve balgam söktürücü etkisi vardır. Solunum yolundaki balgamı çözen saponinler deterjan benzeri hareket vücudun mukusunu atmasına neden olur. Glisrin ve flavonoidler akciğer kanseri hücrelerinin oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir, bu da akciğer kanserini önleyebilecekleri anlamına Kekik göğüs tıkanıklığına karşı savaşta çok güçlüdür. Doğal olarak antibiyotik ve antifungal olarak sınıflandırılan güçlü antiseptik uçucu yağlar üretir. Kekik çayı bakteri ve virüsleri yok etme ve ortadan kaldırma gücüne sahiptir, bu nedenle enfeksiyonunuz esas olup olmadığına göre çalışacaktır. Kekik, antik çağlardan beri tüketilen bir akciğer tedavisi olarak kullanılmaktadır ve solunum yolu enfeksiyonları, bakteriyel enfeksiyon pnömonisini önlemek ve tedavi etmek için Adaçayının dokulu yaprakları, esansiyel yağlardan kaynaklanan baş döndürücü bir aroma verir. Bu yağlar, akciğer sorunları ve yaygın solunum rahatsızlıkları için adaçayı çayının pek çok faydasının kaynağıdır. Adaçayı çayı boğaz ağrısı ve öksürük için geleneksel bir tedavidir. Thujone, kafur, terpen ve salvenden oluşan zengin aromatik özellikler, adaçayı çaylarının buharlarının teneffüs edilmesi akciğer rahatsızlıklarını ve sinüzitleri gidermek üzere Nane ve nane yağı solunum yollarının düz kaslarını rahatlatacak ve serbest solunumu teşvik eden yatıştırıcı bir bileşen olan mentolü içerir. Kurutulmuş nane, tipik olarak mentol, menton, mentil asetat, menthofuran ve sineol içerir. Nane yağında ayrıca limonene, pulegone, caryophyllene ve pinen gibi az miktarda ilave bileşik bulunur. Nane nişastası etkisi ile eşleştirilmiş olan mentol harika bir dekonjestandır. Birçok kişi tıkanıklığın dağılmasına yardımcı olmak için mentol içeren terapötik göğüs balmumu ve diğer uçucu maddeleri kullanır. Ayrıca, nane bir antioksidandır ve zararlı organizmalarla savaşmaktadır. 18 Akciğer Ödemi TedavisiAkciğer ödemi nasıl geçer? Akciğer ödeminin tedavisi hastanede yapılmaktadır. Akciğer ödeminin tedavisinde uygulanan ilk yöntem ise, hastaya gerekli olan oksijenin temin edilmesidir. Genelde, yüze oksijen maskesi takılmakta ya da burun deliklerine bağlanan kanüller yardımıyla hastaya oksijen verilmektedir. Böylece, belirtilerin bazıları hafifletilebilmektedir. Doktor, oksijen teminini sürekli olarak takip ederek kontrol altında tutmaktadır. Bazı durumlarda, hastanın solunum cihazına bağlanması da gerekebilmektedir. 19 İlaçla TedaviAkciğer ödeminin gelişme nedenine bağlı olarak uygulanacak olan tedavide kullanılabilen ilaçlardan bazıları şunlardırÖn-yükü azaltan ilaçlar Akciğerde biriken sıvı nedeniyle oluşan basıncı azaltmaya yardımcı olabilmektedir. Nitrogliserin içeren ilaçlar ya da diüretikler reçete edilebilmektedir. Diüretikler başlangıçta, idrara çıkma sıklığını fazlaca artırabilmektedir, bu nedenle de, hastanede tedavi sırasında üriner kateter Nefes darlığını ve kaygıdan kurtulmaya yardımcı olabilen ilaçlardır. Ancak, bazı doktorlar belirtileri daha da artırabileceğini düşündüğü için genellikle diğer ilaçları tercih etmektedir. 20 Ard-yükü azaltan ilaçlar Nitroprussid içeren bu ilaçlar kan damarlarını genleştirmekte ve kalbin sol ventrikülündeki basıncı basıncı ilaçları Akciğer ödeminin ilerlemişse ve yüksek tansiyon problemi de varsa, durumun kontrol altına almak için kullanılabilen ilaçlardır. Diğer yandan, kan basıncı düşükse, yükseltmek için uygun olan ilaçlar reçete ödemi ve sinir sistemi rahatsızlığı gibi başka tıbbi bir durumdan kaynaklanıyorsa, doktor altta yatan nedeni tedavi etmeyi amaçlayacaktır. Böylece, akciğer ödemi de tedavi edilmiş olacaktır. 21 Yüksek Rakım Nedeniyle Oluşan Akciğer Ödemi TedavisiYüksek rakımlara çıkmak ya da yüksek rakımlarda yaşamak akciğer ödemine yol açabilmektedir. Bu nedenle, belirtileri hafifletebilmek için yüksek rakımlı yerlerden uzak durulması gerekmektedir. Ayrıca, fiziksel aktiviteyi azaltmak ve vücudu sıcak tutmak da dikkat edilmesi gerek diğer konulardır. Fiziksel aktiviteye devam etmek ve vücudu soğukta bırakmak belirtilerin daha da kötüleşmesine yol rakım nedeniyle oluşan akciğer ödemi durumunda da, uygulanan ilk tedavi yöntemi genellikle oksijen tedavisidir. Bu, belirtilerin hafifletilmesine yardımcı tedavisinin yanı sıra, akciğer arterlerindeki basıncın azaltılmasını sağlamak için nifedipin gibi ilaçlar da daha şiddetli olması durumunda, derhal yüksek rakımlı bölgeden uzaklaşılması gerekmektedir. Bu tarz vakalarda, genellikle helikopter yardımıyla hasta acil tıbbi tedaviye alınmaktadır. 22 Yaşam Tarzı DeğişiklikleriHastanın durumuna bağlı olarak, doktor aşağıdakiler de dâhil olmak üzere bazı yaşam tarzı değişikliklerini önerebilmektedirKan basıncının kontrol edilmesi Tansiyonun yüksek olması durumunda, tavsiye edilen tedavinin uygulanması ve düzenli olarak kan basıncının kontrol edilmesi faydalı olabilmektedir. Kan basıncı sonuçlarının kaydedilmesi, sonrasında doktora bu konuda bilgi vermeyi tıbbi koşulların kontrol altına alınması Şeker hastalığı gibi tıbbi bir koşula sahip olunması durumunda, temel tedavinin uygulanması ve kan şekeri düzeylerinin düzenli olarak kontrol edilmesi nedenini ortadan kaldırmak Uyuşturucu, alerjen ya da yüksek rakım nedeniyle akciğer ödemi tetikleniyorsa, akciğerlerin daha da zarar görmemesi için tetikleyicilerden uzak durulması gerekmektedir. 23Sigarayı bırakmak Sigara, akciğer ödemi belirtilerini daha da kötüleştirebilmektedir, bu nedenle, sigaranın bırakılması doğru bir adım Doktorun gerekli bulması durumunda, hastanın düşük tuz içeren bir diyetle beslenmesi gerekebilmektedir. Bu konuda zorlanılması durumunda, bir diyetisyenden yardım alınmasında fayda vardır. Ayrıca, meyve, sebze ve tahıllar açısından zengin bir diyetle beslenmek de genel sağlık için en doğrusu kilo verme ve ılımlı fiziksel aktivite Hastanın kilolu olması durumunda, sağlık bir diyet ve düzenli sporla bu kiloyu vermesi önerilebilmektedir. Akciğer Ödemi İçin Hangi Doktora Gidilir?Akciğer ödemi tanısı ve tedavisi için iç hastalıkları bölümüne dâhiliye ve göğüs hastalıkları pulmonoloji bölümüne başvurulmaktadır.
akciğer kanseri solunum cihazına bağlanması